20 Aralık 2016 Salı

Geç Kalmaya Az Kala...

Geç kalıyoruz her şeye...
Zaman geçiyor. Büyüdükçe büyüyor ve anlamını yitiriyor suskunluğu gecelerin. Cümleler tükendikçe daha çok tükeniyorum. Adına aşk diye anlam koyduğum o yanılsama, susuyoruz kelimeler kayboluyor sonunda, susuyoruz ve suskunluk kocaman duvarlar örüyor aramıza...

Bir film karesine sığdırmaya çalışıyoruz yaşadıklarımızı. Aynı koltukta oturduğumuzu düşünüyor, aynı hayatta bambaşka uçlarda yaşıyoruz. Gözlerimde film için biriktirdiğimi sandığım oysa kendim için sakladığım gözyaşlarımı döküyorum ve sadece yutkunma seslerim yankılanıyor boş odada. 
Kız ben oluyorum, oğlan da sen. Yeni yetme bir aşkı yaşıyoruz kahramanların kendi dünyasında. Tebessümlerime sadece gece tanık oluyor ve kalp çarpıntılarım, içimizde yol buluyor kendine. Susuyoruz çünkü ayrı dünyalarda ayrı karakterlerin hayatlarını, aşklarını yaşıyoruz. 
Mutlu olmayı, aşkı sadece o film karelerinde yaşadığımızı biliyor, her şeyden soyutlanıyoruz. Kız ve oğlan yaklaşıyor birbirine ama biz uzaklaşıyoruz. 
Film bitiyor ve işte o zaman gerçek başlıyor...

Konuşamıyoruz, hep veren taraf olmaktan yorulduğumu hissediyorum sadece. Ben böyleyim demek sadece işin kolayına kaçmak. Sevgi böyle bir şey değil. Benim sevgime karşılık hissedilenin sevgi olmadığını üzülerek görüyorum.
Kendinizi hayatın üçüncü basamağında görüp karşınızdaki beşinci basamağa çıkardığınızda başlıyor kırgınlıklarınız... Onun gözünde henüz ikinci basamağa çıkmayı başaramadınız oysa ki...  Bu kırgınlıkla her gün bir adım daha uzaklaşıyorum, belki de onun istediği gibi oluyor her şey... 
Her gün sevgimin daha çok büyümesi gerekirken günden güne eridiğimi hissediyorum.

İçimdeki sesin 'bizden geçti' diyen alaycı cümlesi yankılanıyor kulaklarımda. İçimde kocaman bir boşluk olduğunu o anda anlıyorum aslında, duvarların ne denli kalın olduğunu ve ne kadar yaşamayı hayal edersek edelim aşk diye bir duygunun aslında hiç olmadığını anlıyorum.
Sonra geç kalıyoruz yaşanacaklara, adını bizden geçti koyuyoruz. 
Geç kalıyoruz, güneş ısıtırken yeryüzünü biz kuytulara gömülüyor ve o sıradan, anlamsız repliği tekrarlıyoruz; 

Geç mi kaldık? Keşke biraz daha erken çıksaydık yola. Biraz önce güneş vardı havada şimdi yok...

Geç kalındığında anlaşılmaz dilerim bu sevgi ve değer...