25 Aralık 2010 Cumartesi

Zeki insan, aptal insan...

Zeki insan, aslen sınırlı ve hareket özürlü insandır. Çünkü zeki insan, düşünen insandır. Ve düşünen insan, nerede kime ne söylemesi gerektiğini bilen, dolayısı ile kendi özgür iradesiyle kendini gerekirse kısıtlayan, iç dünyasını ve iç gerçeğini biteviye dizginleyen, hatta baskılayan, yaşadığı durum ve koşullara uygun davranma gereksinimini benimsemiş insandır. Ancak beyninin dehlizlerinde dolaşan tilkiler, risk alarak ve cesaret göstererek, her şart ve durumda ille de ortaya çıkarılacaksa, zeki insan, bunun için de bir bedel ödeyen insandır. Bu bedel, yalnızlıktır.

Oysa aptal insanın sınırları yoktur. Aptallık, kan, ter ve gözyaşı gerektirmez. Aptallık sadece aptallıktır ve onu beslemek, büyütmek, her daim canlı, işlevsel kılmak adına kişinin özel bir emek sarf etmesi gerekmez. Aptalın hareket özrü yoktur ve bunun esas nedeni aptal olduğunu bilmemesi, bu bağlamda kendini sevmesi ve doğruyu yaptığına inanmasıdır. Zeki insan, yaşamının beyin süreçlerinde, kendini sıkça didiklerken, kendini eleştirir, doğruyu bulmak ve doğruyu yaşatmak adına kendi ruhuna olmayacak güçlükte görevler yüklerken; aptal insan, yüreğinde rahatlık, dudağında bir ıslık, yatağına gevşek bir üslupta yatar ve çoktan uyur. Zeki insan, ona verilmemiş olan sorumlulukları bile sırtlanmaya hazırken; aptal insan, kendi sorumluluğunu başkasına yüklemiş olmanın hınzır keyfi ile kendini çoktan akıllı addetmiştir bile.

İnsanlar, zekilere saygı duyar, ama onlardan bir o kadar da korkarlar. Sevgi ise, zeki insanın elde etmek için üzerinde çalışması gereken bir konudur. Sevgi içinde acıma da barındırır hafiften ve aptal insanlar bu nedenle kalabalıklar tarafından çok çabuk benimsenir ve kökü sığ da olsa, içi boş da olsa, genel anlamda çabucak sevilirler. Oysa zeki insan korkulandır çünkü düşünendir. Ve düşünce en güçlü yok edicidir. Düşünce, bütün dengeleri alt üst edebilen, çokça kabul edilmiş tüm kurum ve kurumsal var oluşu toptan tehdit edebilen, alışkanlıkları ve onların verdiği huzuru darmadağın edebilen güce sahiptir.

Zeki insan, düşünen insandır. Bu öylesi görkemli bir var oluş biçimi ve seçimidir ki, beyninin sıvısında, aynı konu veya yargının tam ters iki düşüncesi de aynı anda bulunabilir, elektrik akımlarının cızırtılı, yarı ıstıraplı gidiş gelişlerinde, bu iki düşünce birbirini sorgulayabilir ve düşünen zeki insan, sebep sonuç düzleminde, çözüm(ler)e ulaşabilir. Zeki insan, yorulan, terleyen ve bitendir. Aptal insan ise, aptallığın bencil mutluluğunda, yaşamsal hücrelerini sürekli yenileyendir.

Zekanın kısıtlayıcı ve yorucu, aptallığın ise sonsuz mutluluğa endeksli oluşu aslen çok basit bir nedenle açıklanabilir. Zeki insan, her aldığı kararda ve attığı her adımda bir aptallık ararken, aptal insan aynı durumlarda kendini çok zeki sanandır.

Ben zekiyim…